Yüzme sırasında, insan vücudu sudan daha yoğun hale gelir. Bu nedenle, suyun üzerinde yüzebilmemizin sebebi, vücudumuzun suya göre daha az yoğun olmasıdır.
Piramitlerin yapımı sırasında, Mısır'da yaşayan köleler kullanılmamıştır. Aslında, büyük bir kısmı çiftçiler ve işçilerden oluşan gönüllü işçiler tarafından inşa edilmiştir.
Arılar, çiçeklere ulaşmak için ultraviyole ışığı görme yeteneğine sahiptirler. Bu da onlara, insanların göremediği desenler ve işaretlerle dolu bir dünya sunar.
Güneş sistemimizdeki en büyük volkan, Mars'ta bulunan Olympus Mons'tur. Olympus Mons, Dünya'nın en yüksek dağı Everest'ten bile daha yüksek ve en büyük dağlardan biridir.
İnekler, manyetik alanlara doğal bir şekilde yönelebilirler. Araştırmalar, ineklerin manyetik alanlardan etkilendiğini ve genellikle kuzeye veya güneye doğru yönelim sergilediğini göstermektedir.
Sıçanlar, insanlardan daha uzun süre susuz kalabilirler. Sıçanlar, metabolizmaları ve vücut yapıları sayesinde suya olan ihtiyaçlarını uzun süre gidermeden hayatta kalabilirler.
Ay'ın üzerine bırakılan aya ayak izleri hâlâ orada duruyor. Ay'ın yüzeyindeki atmosfer ve erozyon olmadığı için, astronotların ayak izleri ve diğer izler hâlâ korunmaktadır.
Çöller, gece vakti oldukça soğuk olabilir. Çünkü çöllerdeki kum ve toprak, gün boyunca güneş enerjisini emer ve gece havayı soğutur.
Kaşık bükme numarasının bilimsel bir açıklaması vardır. Elbette, bu bir illüzyon veya paranormal bir yetenek değildir. Metal kaşıkların bükülmesi, ısının kaşığın yapısını etkilemesi ve esnekliğini değiştirmesiyle açıklanabilir.
Karıncaların toplu olarak yaptıkları "karınca köprüleri", başka bir koloninin bölgesine geçmelerine izin verir. Karıncalar, vücut yapılarındaki çıkıntıları kullanarak birbirlerine tutunur ve köprüler oluşturur. Bu, karıncaların birbirleriyle işbirliği yaparak zorlu engelleri aşmalarını sağlar.